
Sözcü Tv, ‘iddia’ ‘iddia’ deyip Lastik-İş’i linç etti!
Sözcü TV’de Uğur Dündar’ın Arena programına haber yapan Gazeteci Cem Özkeskin, Lastik- İş Sendikası’nın merhum Genel Başkanı Abdullah Karacan ve mevcut Genel Başkanı Alaaddin Sarı’yı hedef aldı. 12 dakika süren ve 22 kez “iddia” kelimesi kullanılarak yapılan haberde, başkanlarla ilgili ağır yolsuzluk ve usulsüzlük ithamlarıyla ilgili bir tane dahi belge sunulmaması dikkat çekti
Sözcü TV’de halk arasında duayen gazeteci olarak bilinen Uğur Dündar’ın dün akşamki Arena programında dosya haber yapan Gazeteci Cem Özkeskin, DİSK’e bağlı Lastik- İş Sendikası’nın eski Genel Başkanı Abdullah Karacan ve yeni Genel Başkanı Alaaddin Sarı döneminde büyük usulsüzlüklere ve yolsuzluklara imza atıldığını iddia etti. Milyonlarca insanın izlediği Sözcü Televizyonu’nda, Lastik- İş Sendikası Genel Başkanlarına yönelik oldukça ağır suçlamaların bulunduğu 12 dakikalık dosya haberde, bir tane dahi belge sunulmadan, 22 kez “iddia” kelimesi kullanılarak yapılan haber izleyenleri hayrete düşürdü.
“ÖNCE ÖLDÜRDÜ SONRA ÖVDÜ”
Lastik- İş Sendikası Kocaeli Şube eski Başkanı Yusuf Bayraktar’ı da konuşturan Sözcü Televizyonu muhabiri Cem Özkeskin’in, binlerce işçinin örgütlü olduğu, Türkiye’nin en önemli sendikalarından birisinin, merhum Genel Başkanı Abdullah Karacan ve mevcut Genel Başkanı Alaaddin Sarı’ya yönelik, kişilerin anlatımına dayanarak, belge koymadan, ağır suçlamalarda bulunan haber yapması ve üstüne üslük, sanki bu iddiaları kendisi haberleştirmemiş gibi, programın sonunda da Allaaddin Sarı’yı övüp teşekkür etmesi de ayrı bir tutarsızlık olarak görüldü.
“USÜLSÜZLÜK YOLSUZLUK”
Sözcü Televizyonu haber programcısı Uğur Dündar’ın Arena programında yayınlanan haber şöyle: “İddiaların odağı DİSK’e bağlı Lastik İş Sendikası. Sendikanın eski genel başkanı Abdullah Karacan ve yeni genel başkanı Alaaddin Sarı döneminde usulsüzlüklere ve yolsuzluklara imza atıldığı öne sürülüyor. İddiaların sahibi sendikanın en büyük şubesi Kocaeli Şubesinin eski başkanı Yusuf Bayraktar.
“PARALAR KAYIT DIŞI KASALARA KONULDU”
Bayraktar’ın ilk iddiasına göre sendikaya ait tesislerde birçok usulsüzlük ve yolsuzluk yapıldığı. Tesislerin ev sahipliği yaptığı düğün ve organizasyonlar fatura edilmedi. Paralar kayıt dışı şekilde kasalara konuldu. Ardından da genel başkana iletildi. Mali denetimler yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenip gizlendi. Lastik İş Sendikasına dair ilk usulsüzlük iddiaları 2021 de yerel basına yansıdı. Rüşvete dair iddiada adı geçen ve sahibinin ses kaydı ifşa edilen firma tekzip metni yayınladı. Böylece haberlerin arkası kesildi. 2014 Mart’ta facebook’ta Lastik İş Haramiler diye bir gurup kuruldu. Burada yeni ses kayıtları ve iddialar dile getirilmeye başlandı.
“ALTIN VE DÖVİZ TRANSFERİ İDDALARI”
İşçilerin hakkını savunması gereken sendikaya dair iddialar bununla da sınırlı değil. Yönetimin işçi emeğini ranta dönüştürdüğü, müteahhitlerden fazla fatura kestirip yüzde onunu aldıkları, kuyumcular aracılığıyla altın ve döviz transferi yaptıkları gibi vahim iddialar da var. Hatta bir kuyumcunun sendika genel başkanının parasını yönettiği ve yüklü miktarda altın ve dövizin bu yolla el değiştirdiği de öne sürülüyor. Birçok iddia sahibinin aksine, eski şube başkanı Yusuf Bayraktar’ın farkı iddialarını yargıya da taşıması. Bayraktan bu suç duyurusunu görevi başındayken yaptı. Yani iddia edilenlerin bir kısmı onun şube başkanlığı dönemine dairdi. Süreci yargıya taşıyınca görevinden edildi.
“VİLLALAR, DÜKKANLAR İŞ HANLARI”
Öne sürülenlere göre son iki yönetim Bahçecik’de villalar, İzmit İstiklal Caddesinde dükkanlar, emlak yatırımları, İstanbul Pendik’te dükkanlar, iş hanları gibi bir servete sahip. Bu servetin önemli kısmı vefat eden Abdullah Karacan’ın eşi Tülay Karacan’ın yeğeninin ifadesiyle ortaya çıktı. Abdullah Kanyılmaz’ın Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilettiği dilekçedeki ifadeleri kan donduran nitelikteydi. Karacan sendikadan elde ettiği usulsüz geliri diğer aile üyelerinin evlerinde sakladığını, mal varlıklarının bir kısmını onların üzerin geçirdiğini iddia etti. Bayraktar’ın suç duyurusu dosyası önce kapatıldı. Bayraktar’ın itirazı sonucu tekrar açıldı. Dosyaya yeni belgeler ve tanıklar eklendi. Bayraktan şimdi hukuki mücadelesinin sonucunu bekliyor.”
“BANA ŞİKAYETLER GELDİ”
Sözcü muhabirine konuşan Kocaeli Şube eski Başkanı Yusuf Bayraktar ise şu iddialarda bulundu: “Bana ciddi anlamda. Yani Abdullah Karacan dönemiyle alakalı. Yani Alaaddin Sarı’nın da içinde olduğu dönemle alakalı, şikayetler gelmeye başladı. Sonra denetim kurulu, genel merkez denetim kurulu başkanı bazı konular getirdi ve savcılığa da suç duyurusunda bulundum. Yüzde yüz doğru mu? Evet bütün değerlerim üzerine yemin ederim orada sendika zarara uğradı. Sonrasında nasıl oluyorsa savcı bey bu dosyayı kapatıyor. Tekrar itiraz ediliyor, ama maalesef savcı bey bu dosyayı kapatıyor ama ben şahsen sendikacı olarak söylüyorum orada bir yolsuzluk var. Birinci dava bu.
“100 BİN DOLARLAR”
Abdullah Karacan ve ekibinin kendilerini gizli kasa olarak kullandığı, Ziraat Bankasına 100 milyonlar, 100 bin dolarlar gizli kasalarda saklandığını. Bunların dekontlarını da verdiler. Sonra gittiler kendileri savcılığa suç duyurusunda bulundular Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına. Abdullah Karacan biraz önce de ifade ettim farklı bir sistem kurmuştu, sendika tamamen kapalı bir kutuydu ve baskıcı bir sistemi vardı ve herkes korkuyordu. Firma yetkilisinin bana whatsaap yazışmaları ve bizzat birebir ifadeleri, fazla faturalar düzenlediğini bizzat firma yetkilisi kendi ifade ediyor.
“YOLSUZLUK BATAĞINA BATMIŞTIR”
Mesela otel inşaatında 1 milyon dolar rüşvet verdiklerini firma yetkilisin yeğeni, şantiyede çalışan, yeğenin bana aktarması ve firma yetkilisinin gidip bir yerde konuşması ve o konuşmanın da bana bir şekilde ulaştırılması şeklinde. 3 bin, 4 bin, 5 bin kişiye yemeklerin verilebildiği yerdi burası ve işverenlere özellikle yemekler yaptırılıyordu aile günlerinde. Çok büyük paralar dönüyordu. Buradaki yolsuzluk; bunların hiçbirinde fatura yoktu. Hiçbirinde demeyelim, belki yüzde 10’un da vardı.
“BİZİ UYARDI”
Burada zaten bir tanığın ifadesi var. Yeğeninin bana bizzat anlattığı ve orada zaten dökümler var, bizim muhasebecimiz, kafenin muhasebesini tutan kişi bizi bir gün uyardı. Dedi ki, ‘Bakın hiç giriş yok, hep çıkış var. Bir soruşturma geçirirsek başımız ciddi anlamda ağrır’ şeklinde bizi uyardı. Lastik İş Sendikası ciddi anlamda yolsuzluk batağına batmıştır, Lastik İş Sendikasında demokrasi, adalet diye bir şey kalmamıştır.”
UĞUR DÜNDAR MUHABİRİ KULTADI
Programda dosya haberi hazırlayan Cem Özkeskin ile konuşan Uğur Dündar, “Cem Özkeskin’in haberine göre DİSK’e bağlı Lastik İş Sendikasında eski başkanın icraatla değil yolsuzluk dosyalarıyla makamı devrettiği iddia ediliyor. Bu iddiaları Cem kardeşimiz araştırdı. Dudak uçuklatan iddialar. Bu haberi hazırlayan başarılı gazeteci Cem Özkeskin şu anda stüdyomuzda. Cem gerçekten kutlarım seni. Çok çarpıcı bir haber bu. Peki ilave etmek istediğin hususlar var mı?” diye sordu.
MÜCADELEYİ ZEDELEMEK İÇİN DEĞİL
Cem Özkeskin ise şunları söyledi: “İlave etmek açısından şöyle bir özetlemek gerekiyor bu iddialar ışığında meseleyi. Öncelikle şunu belirtmemiz lazım. Bu sendikanın adı, Lastik İş’in verdiği sendikal mücadele, işçiler adına verdikleri mücadeleyi zedelemek adına yapılmış bir haber değil. Bu iddiaların esas temeli, kamuoyu yararı burada, işçilerin alın terinin gerçekten bir vurguna kurban gidip gitmediği üzerine. Yerel basında 3-4 sene önce çıkmış bir kısmı çıkmış haberi alıp bizim bu kadar haberleştirme nedenimiz aslında Abdullah Karacan’ın eski genel başkanın öldüğü, 2018’de öldürüldüğü olayın perde arkasının çok fazla bilinmemesi.
SÜLEYMAN SOYLU GEREKÇESİ
Öldüğünde 17 Kasım 2018’de perde arkası şöyle bilinmiyor, bir yayın yasağı getiriliyor. İşin garip tarafı DİSK’e bağlı bir sendikanın genel başkanı öldürüldükten sonra taziyeye gidenlerden birinin, hatta ilk isimlerden birinin o dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olması. Bu kafaları karıştıran bir meseleydi o dönemde çok konuşulmadı. Sen çok daha iyi hatırlasın abi, Şemsi Denizer öldürüldüğünde onun Jaguar’ı, özel hayatı konuşulmuştu. 2018’den 2025 yılındayız Abdullah Karacan’ın hayatı, paraları nasıl kullandığı, buna daha fazla bilgi edinmek güç.
SENDİKAL KULİSİ ANLATTI
Bunun nedenini de sendikal kulis şöyle anlatıyor; Karacan kapalı bir yönetim modeli kullandı ve çok fazla dışarıya haber sızdırmadı gibi. Fakat şunu da anlatanlar var, Abdullah Karacan genel başkanlığı döneminde birçok insanın iş bulmasına, istihdam edilmesine, toplu iş sözleşmelerinin doğruca yapılmasına da gerçekten büyük katkıda bulunmuş biri. Bunu üzerinde, arkasındaki o faydalı işlerinden dolayı yarattığı algı bu işlerin çok fazla konuşulmamasını dile getiriyor diyorlar. Tabi bir de öldükten sonra bu iddiaların çıkması, hayattayken bu iddiaların dile getirilmemesi bir diğer soru işareti.
MAL VARLIĞI KONUSU
Özellikle eşinin yeğeni, birçok ‘Birçok mal varlığı benim üstümdeydi, Adapazarı’ndaki kafe benim üstüme yapıldı, kafenin tadilatı sendikadan elde edilen gelirle yapıldı’ gibi iddiaları dile getirince, neden enişteniz hayattayken bu iddiaları dile getirmediniz bu iddiaları gibi soru işaretleri doğuyor. Birde şunu belirtenim, Alaaddin Sarı, yeni genel başkan. Abdullah Karacan döneminde de genel başkan yardımcılığı yapmış biri. Şimdi biz Hak İş ile ilgili bir yolsuzluk haberi yaptık, bize ne bir açıklama geldi, ne tekzip geldi, ne genel başkan telefonlarımız açtı, cevap verdi.
ARZU ÇERKEZOĞLU’NU ÖVDÜ
Fakat işte sol, sosyalist bir sendika olunca, özeleştiri kültürüyle dolu bir yer olunca, DİSK’e bağlı bir yer olunca, öncelikle Arzu Çerkezoğlu’nu aradım. Sayın Başka dedi ki, şöyle de davranabilirdi, ‘Bize bağlı, bizim konfederasyonumuzda bir yer. Biz cevabını verelim, ortadan kaldıralım.’ Hiç böyle bir şey yapmadı, dedi ki, ‘8 Mart programından dolayı ben programa katılamıyorum. Lastik İş gereken cevabı size verecektir. Bir durum olursa, hukuki bütün yollarda açıktır. Biz gereken bütün cevapları veririz.’ Mükemmel bir şeffaflıkla yanaştı.
ALAADDİN SARI İLE DE GÖRÜŞMÜŞ
Peşine genel başkan Alaaddin Sarı bugün bana ulaştı. İddiaları da sorduk. Dedi ki, ‘Bu güne kadar ki bütün iddialar, soruşturmalar yargıya taşındı. Hepsi takipsizlikle sonuçlandı. Savcılıkta, ya da mahkemelerde bu dosyalar kapandı. Bir tane Yusuf beyin, iddiaların sahibi, Kocaeli Şube Başkanı’nın bir tane dosyası şuan aktif durumda. O da İstanbul’dan itirazlar geri dönmüş bir mahkeme.’ Şimdi Yusuf beyin bize anlattığı iddiaları, belgeleyip, tanıklar eşliğinde o mahkemeye sunması gerekiyor.
ALAADDİN SARI’YI DA ÖVDÜ!
Alaaddin Sarı mükemmel bir cevap verdi. Örnek olması açısından bir kısmını okuyayım, ‘Lastik İş Sendikası Genel Merkezi Yönetim Kurulu olarak bu konunu gereğinin yapılması için sonuna kadar her türlü hukuksal yolu deneyeceğiz. Kimsenin bir şüphesi olmasın. Bugünkü programım olmasaydı stüdyoya gelip cevap verirdim.’ Ben kendilerine de verdikleri cevaplar ve şeffaflık ve iddialara rağmen hukuksal yolları deneyeceklerinin kefili olmaları nedeniyle de çok teşekkür ediyorum. Abdullah Karacan dönemine dair bizim de şüphelendiğimiz, hala üstüne gideceğimiz mesele varsa da biz de ayırt etmeksizin, Hak İş’e yaptınız, DİSK’e neden yapmıyorsunuz, soru işaretlerini kaldırmış olduk böylece. Araştırmaya devam edeceğiz.’’