Ercan: Büyükakın’la AKP hem konuşuyor hem de yapamıyor
CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan, ilçe binasında gerçekleştirdiği konuşmasında Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'a da değinerek "Hani onlar konuşur AKP yapardı? Artık Büyükakın sayesinde AKP hem konuşuyor hem de yapamıyor" dedi
CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan, 2024 yılının son basın toplantısında, ülkedeki çeşitli sorunlara sert tepkilerde bulundu. Ercan, özellikle çocuk hakları, kadın cinayetleri, sağlıkta gerileme, işçi ölümleri, ekonomik durum, trafik sorunları ve Kocaeli'ye özgü problemlere dikkat çekti.
CHP İzmit İlçe Binasında basın ile bir araya gelen Ercan, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'ın Umuttepe Camii ve Otopark projesinin, bölgedeki trafik sorununu çözme vaadini yerine getiremediğini, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile sürekli polemik yaratmak yerine, kendi şehir sorunlarına odaklanması gerektiğini “Hani onlar konuşur, AKP yapardı? Artık Büyükakın sayesinde AKP hem konuşuyor hem de yapamıyor” şeklinde sert bir eleştiride bulundu. Ayrıca, Kocaeli’deki projelerde müteahhitlerin sıkça kaçtığını ve bunun sorumsuzluk ve denetim eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.
Ercan, trafik sorununa da dikkat çekerek, özellikle şehir içi ve batı yakasındaki yolların aşırı yoğunluk nedeniyle adeta durma noktasına geldiğini ifade etti ve Büyükakın’ın bu kritik soruna acil çözüm üretmesi gerektiğini söyledi.
ÜLKE SORUNLARI...
İşte Ercan'ın konuşması; "Değerli basın emekçileri, 2024 yılının son basın toplantısına hoş geldiniz. Tabi hoş geldiniz diyorum fakat geriye dönüp baktığımızda koca 22 yılın karanlık birikiminden başka bir tablo göremiyoruz. Çocuk cinayetleri ve kaybolan çocuk vakaları, aile içi şiddet, istismar ve ihmaller nedeniyle, bazıları hayatını kaybetti, bazıları ise bulunamadı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, aile içi şiddet ve kadınların maruz kaldığı şiddet olayları artarak devam etti. Kadınların yaşam hakkı ve güvenliği konusu, halk ve sivil toplum kuruluşları tarafından sıkça dile getirilerek, iktidarın şiddetle mücadele politikalarının yetersizliği her platformda dile getirildi. Çalışma güvenliği önlemlerinin yetersizliği, denetim eksiklikleri ve işçi sağlığına dair eksik düzenlemeler, fabrikalarda ölümcül kazaların önüne geçilememesine neden oldu. Bu tür trajik olaylar, iş güvenliği reformlarının ve denetimlerin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle ekonomik sorunlar, işsizlik, eğitimdeki eşitsizlik ve sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar her gün sizlerin de bizlerin de önüne geliyor. Çoğunluğu ekonomik sebeplerle olan intiharlar artık çoğu basın kuruluşunda haber bile yapılmıyor.
SADECE 6 AYDA 343 ÇOCUĞUMUZ YAŞAMINI YİTİRDİ
Öncelikle en değerlilerimiz çocuklarımız ile konuya başlamak istiyorum. Maalesef ki 2024 yılında da çocuklarımızı koruyamadık. Biz 2024 yılında bir Narinimizi koruyamadık. Keza Narinimiz gibi yüzlercesi ve hatta bilmediğimiz daha binlercesi var. FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nin “Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı Bilgi Notu’na” göre 2024’ün Ocak-Haziran döneminde en az 343 çocuğun önlenebilir nedenlerle yaşamını yitirdiği vurgulandı. Yaşamını yitiren 343 çocuktan 198’inin erkek, 98’inin kız olduğu belirlendi. 47 çocuğun cinsiyet bilgisine ise ulaşılamadı. En az diye geçiyor çünkü bunlar sadece ulaşılabilen bilgiler.
ÇOCUKLARIMIZI KORUYAMAYAN BİR İKTİDAR İÇİN NE SÖYLESEK BOŞ
Yani arkadaşlar konu çocuk olunca insan sözü kısa kesemiyor, bunun gibi daha çok istatistikler, daha çok örnekler verebiliriz fakat sözün özü bu iktidar 2024 yılında da çocuklarımızı koruyamadı. Çocuklarımızı koruyamayan bir iktidar için ne söylesek boştur.
İLK 11 AYDA 233 ŞÜPHELİ, KADIN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞTİ
Peki ya kadınlarımız. Kadınlarımızda da durum farklı değil. Okul çıkışı öldürülen kadınlar, yolda yürürken kılıçla öldürülen kadınlar, evde öldürülen kadınlar, var da var. Bakın küçük bir istatistik vermek gerekirse, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 2024 yılının ilk 11 ayında ise 233 şüpheli, kadın ölümü gerçekleşti.
ÖLEN KADIN ÖLDÜĞÜYLE KALIYOR
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun verilerine göre de 2024 yılında Kocaeli’de de 10 kadın yaşamını yitirdi. Arkadaşlar, bu iktidar asgari ücrette emekçileri enflasyona ezdirmeyeceğini söylediği gibi, kadınlar için de en büyük çalışmayı kendileri yaptığını söylüyor. Fakat verilere ve yaşananlara baktığımızda, kravat takarak duruşmaya çıkan fail iyi hal indiriminden yararlanıyor, ölen kadın öldüğüyle kalıyor. Yani bu iktidar çocuklarımızı koruyamadığı gibi 2024 yılında kadınlarımızı da koruyamıyor. Süslü laflar ve uygulamalarla kadınlar için çalıştığınızı söylemek yerine çok bir şey istemiyoruz, “Çocuklarımızı kadınlarımızı ölmekten koruyun yeter.” Fakat onu bile yapamıyorsunuz.
SAĞLIKTA ÇAĞ ATLAMA İLERİ DEĞİL GERİYE DOĞRU GERÇEKLEŞTİ
Hele ki Yenidoğan Çetesi olarak adlandırılan olay ise yıllarca aklımızdan çıkabilecek bir olay değil. Şöyle ki bu olay sadece iktidarın çocuklarımızı koruyamadığını değil çürümüş sağlık sistemini de gözler önüne sermektedir. Çürümüşlüğün ve denetimsizliğin had safhaya ulaştığı kamusal kurumların kontrolsüz bir şekilde özelleştirilmesinin en uç örneklerini yaşamak zorunda bırakıldık ve bırakılıyoruz. Sağlıkta çağ atladık dediler fakat bu atlama ileri değil geriye doğru gerçekleşti.
SAĞLIKTA ATLADIĞIMIZ ÇAĞ ORTA ÇAĞ MI?
İnsanlar bir röntgen çektirmek için, MR çektirmek için bazen aylarca sıra beklemek zorunda kalıyor. Sağlıkta atlanan çağ bu mudur? Kimi polikliniklerde randevu almak için bile aylarca bekleyen hastalarımız var. Bakın bize bile bu şikâyetlerle gelen onlarca yurttaşımız oluyor. Şimdi soruyorum: “Bu koca koca hastanelerde hastalara yolunu göstermek için ayrıca personeller çalışıyorken, bu koca hastanelerde insanlar neden randevu bulamıyor? Neden bir röntgen, bir MR çektirmek için aylarca sıra beklemek zorunda kalıyor? Sağlıkta atladığımız çağ orta çağ mı?
İLK 6 AYDA 878, 7’İNCİ AYDA İSE 1022 EMEKÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ. 1 AYDA 144 EMEKÇİ YAŞAMINI YİTİRİYOR
Denetimsizlik ve çürüme sadece sağlıkta mı? Elbette hayır. Bu çürümenin bir sonucunu da işçilerimizin, emekçilerimizin canıyla ödüyoruz. Emekçilerimize reva görülen ücretlere ileride yine değineceğiz. Daha canını koruyamıyorsunuz. Arkadaşlar, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin raporuna göre, 2024 yılının sadece ilk 6 ayında 878, 7’inci ayında ise 1022 emekçi yaşamını yitirdi. Bakın arkadaşlar 1 aydaki verilerin değişimini görüyorsunuz. 1 ayda tam 144 emekçi yaşamını yitiriyor.
NE OLDU DA FABRİKALAR BİRER BİRER PATLIYOR
Ayrıca son zamanlarda belirli aralıklarla çeşitli illerde patlamalar oluyor ve emekçiler ölüyor. Sakarya’da makarna fabrikasında, Balıkesir’de Mühimmat fabrikasında patlama meydana geldi, İliç’te maden faciasında göçük altında emekçilerimiz kaldı, daha daha uzar gider. Ne oldu da bir anda bu fabrikalarda birer birer patlamalar meydana geldi? Bu tabloların bize gösterdiği şey çürümüşlük ve denetimsizliğin arttığıdır.
BU İKTİDAR İŞÇİMİZİ EMEKÇİMİZİ DE KORUYAMADI
Bu patlamaların sebebinin ne olduğu araştırıldı mı? Hadi sebep belirlendi fakat bu sebeplerin ortaya çıkmasındaki ihmallerin sebepleri neler? Bu sebepler ile ilgili daha önce bir raporlama yapıldı mı? İnceleyen oldu mu? Görüyoruz ki, “Bu iktidar işçimizi emekçimizi de koruyamadı.”
HİÇBİR HUKUKİ DAYANAK OLMADAN HALKIN İRADESİNE BALTA VURUYORSUNUZ
Özetlemek gerekirse bir önceki yıllarda olduğu gibi sağlıkta, eğitimde, sosyal hayatta, ekonomide ve bunların tümünün sebebi olan hukuk ve adalette her geçen yıl daha da geriye gidiyoruz. Gece yarısı şafak operasyonlarıyla gazetecileri hiçbir sebep yokken gözaltına alıyorsunuz, ev hapsi veriyorsunuz. Halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanını hiçbir hukuki dayanak olmadan tutukluyorsunuz ve halkın iradesine balta vuruyorsunuz. Fakat asıl teröristlere çadır mahkemeleri kurarak sınırdan içeriye soktuğunuzu ne bu millet unuttu ne de biz.
EKMEĞE YÜZDE 100, ASGARİ ÜCRETE YÜZDE 30 ZAM
Türkiye’nin karanlık tablosu maalesef Kocaeli ve İzmit’i de dört bir yandan kuşatmış durumda. En basiti vatandaşımızın ekmeğinin bile tadı kalmadı.2024 yılının henüz başında, ocak ayında zamlanan ekmek 8 TL olmuştu. Mayıs ayında bir zam daha geldi. Ekmek Kocaeli genelinde 10 TL’ye satılmaya başladı. Önceki gün fırıncılar odasının zam talebinin 15 TL olduğunu öğrendik. Ekmeğin fiyatı sadece 1 yıl içerisinde yüzde 100’ün üzerinde bir zam görmüş olacak. Asgari ücret zammı sadece yüzde 30. Utanmadan, sıkılmadan enflasyona vatandaşını ezdirmediğini iddia edenler sadece Kocaeli’deki ekmek fiyatına baksalar zam nedir, nasıl yapılır görmüş olacaklar. Kocaeli halkı öyle zor durumdaki ya market önündeki çöplerde arıyor rızkını ya da kentin çeşitli noktalarında kurulan pazarlarda.
2 ARTI 1 EV KİRASI 15 BİN LİRADAN BAŞLIYOR
İşin sonunda asgari ücret artışıyla birlikte gördük ki bunlar yediler içtiler, hesabı da milletimize ödetmeye kalkıyorlar. Bugün Kocaeli’de ve İzmit’te bir ailenin yaşayamayacağı, 2 artı 1 dairelerin kirası 15 bin liradan başlıyor. Ortada böyle bir matematik ve hesabı varken kimsenin bir şey söylemesine gerek yok… 2024 yılında sadece Kocaeli’de sadece ekmek ve simit zamlanmadı. Üniversite sınav başvuru ücretlerine yüzde 156 zam geldi. Ramazan Pidesi dahi yüzde 100 zamlandı. Kentin fırınlarında 20 TL’ye satıldı. Osmangazi Köprüsü ile İzmit Körfezi’nin iki yakasını birleştirdiklerini söyleyenler, yap-işlet-devret modeli ile milyonlarca lirayı çöpe atmakla kalmadı.2024 yılında gelen zam ile köprü ücreti 555 TL’ye çıktı.
BÜYÜKAKIN SAYESİNDE AKP HEM KONUŞUYOR HEM DE YAPAMIYOR
GELELİM KOCAELİ’YE Daha önce defalarca söyledik bu sorunlar çözülene kadar da defalarca söyleyeceğiz. Umuttepe’de halâ araçlar ilerlemiyor. Umuttepe Camii ve Otopark projesi güya oradaki trafik sorununu çözecekti. Büyükşehir Belediye Başkanı bu konuyla ilgili neden hiçbir şey söylemiyor da ikide bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ile polemik yaratmaya çalışıyor? Hani onlar konuşur AKP yapardı? Artık Büyükakın sayesinde AKP hem konuşuyor hem de yapamıyor.
BÜYÜKŞEHİRİN HANGİ PROJESİNDE MÜTEAHHİT KAÇMADI Kİ?
Büyükakın, kaçan müteahhitlerin neden kaçtığını açıklamayacak mısın? Umuttepe’de müteahhit kaçmış gitmiş. Yürüyüş Yolu’nda kaçtı, Kent Meydanı’nda kaçtı. Büyükşehir’in hangi projesinde müteahhit kaçmadı ki? Neden kaçıyor bu müteahhitler?
KENTTE TRAFİK DURMA NOKTASINA GELECEK
Kentte en önemli konulardan bir tanesi olan trafik meselesi olduğu gibi duruyor. Kentin batı yakasından İzmit’e ulaşmak, İstanbul trafiğiyle yarışıyor. Merkezde ise sabah okul saatleri ve mesai saatleri öncesinde adım adım ilerliyor. İnönü Caddesi ve Cedit rampasında değişen bir şey yok. Gölcük, İzmit arası Sefa Sirmen Bulvarı’ndan İzmit’e çıkan yollarda hınca hınç kalabalıklar oluşuyor. Buralarda özellikle akşam okul ve mesai çıkış saatlerinde de büyük yoğunluklar oluşuyor. Yani bu trafik yoğunluğuna bir şekilde müdahale edilmesi gerekiyor. Bu kentte trafik durma noktasına gelecek.