Bireyselleşme taklidi yaparken kitleselleşme
sonra siz kendi düşünceleriniz, kendi değeriniz, bir tercih olarak gördüğünüz şeyin aslında size başkaları tarafından verilmiş kitle öğretisinin, en azından tüketim toplumunun size bir tür enjekte ettiği ya da benimsettiği bir şey olduğunun farkına bile varmıyorsunuz.Siz sadece sürekli onları tüketmeye çalışıyorsunuz. Onlar size bir statü sağlıyor. Dolayısıyla bireyselleşme gibi görünen şeyin, aynı zamanda büyük reklam endüstrisinin propagandasıyla bireyselleşmeden uzaklaştıran bir tarafı olduğunu düşünüyorum.
Yani evet, bir tarafıyla bireyselleşmeyi güçlendiriyor, o kollektif yapılar çözülüyor, o çözülen yapılarla beraber insanlar bu teknolojik imkanlarla bilgiye, başka şeylere daha kolay ulaşıyorlar. Kendi renklerini, kendi yorumlarını inşa edebiliyorlar ama diğer taraftan da sosyal medyadaki dezenformasyonun aynı zamanda da reklam endüstrisinin yarattığı algılarımızı etkileyen bir tarafı var. Bize aitmiş gibi görünen bir çok şeyin, aslında çok da bize ait olmadığını, dolayısıyla bireyselliklerimizi aşındıran bir tarafı olduğunu görüyoruz. Yani iki taraflı işleyen bir süreç var karşımızda ama bireyselleşmenin genel eğilim itibarıyla daha güçlendiğini düşünüyorum.
Burada bireyselleşiyorum ve kendimi ifade ediyorum, kendi hayal ve arzularımın, tutkularımın, tercihlerimin peşinden gidiyorum diyen çok güçlü bir ses var, ama acaba o ses SİZİN SESİNİZ Mİ? Seçimler gerçekten benim seçimlerim mi? Ben bunu seçtim mi, yoksa bunu seçmenin çok akla mantığa yakın, istenilir, arzu edilir bir şey olduğunu öğrendim mi? Yoksa bunlar taklit arzular mı, toplumun kabul edilebilir ya da kalbur üstü gördüğüm kısmının özendiğim ya da benzemek istediğim ya da kendime kriter edindiğim kısmının tüketimlerine mi bakıyorum; seçimlerine, arzularına, ihtiyaçlarına ve belli bir süre sonra o şeyi artık benim de arzuladığıma karar veriyorum.
Diyorum ki; evet, rol modelim böyle bir yere gitmiş. Başka tanıdığım, sevdiğim iyi insanların, hayatı nasıl yaşayacağını bilen insanların tatile gittiği yerlere gitmeliyime karar veriyorum ama ne kadar zamandır istiyorum veya bir başka eylemi yapmayı, bir başka şeyi tüketmeyi, hatta bir ünvanı almayı, hatta okulu okumayı, hangi mesleği edinmeyi bile toplum yönlendirdiği için istiyoruz ve kendi isteğimiz, kendi arzumuz zannetmeye başlıyoruz.
Bu arada, bizim önümüze konulan hedeflerin hangisini gerçekten biz seçtik? Bir dakika, ben bunu istiyor muyum diye sorduk mu? Orada belki birey ikna edilebilir ama öbür türlü kişiselleşme taklidi yapan kitleselleşmenin bir parçası oluyoruz. Tüketim endüstrisi sayesinde belki...
- Toplam 9 yorum

Adnan27 16:24 - 07 Ekim 2024
Ağzına, diline ve yüreğine sağlık. Harika bir yazı olmuş. Katılıyorum Hocam.

Erdo 12:40 - 07 Ekim 2024
Bence tüketim endüstrisinin uşagi olmamak lazım kendin gibi ol kendini kendin gibi kabul edenlerle birlikte bu güzel şeyler çoğaldıkça baskı azalır diye düşünenlerdenim...

Cavit Kozluca 11:32 - 07 Ekim 2024
Eline kalemine sağlık katılıyorum.

Emine 10:56 - 07 Ekim 2024
Kaleminize ve ruhunuza sağlık.

Lâle tığ 00:46 - 05 Ekim 2024
Katılıyorum. Ne kadar dirensek de dayatmaları etkisinde kalıyoruz maalesef.

Levent BAHADIR 22:11 - 04 Ekim 2024
O kadar güzel bir noktaya deginmissiniz ki şok oldum Evet biz bazen kendimizi vezir sanmak için elimizden geldiğince vezir zannediyoruz ama o muyuz,demektense kendimizi alamıyoruz.. Emeklerinize sağlık

Aysegul 21:58 - 04 Ekim 2024
Aziz dostum toplumun kanayan yarasıni ne kadar güzel ifade etmişsin.kalemine sağlık.toplum olarak taklit ve özentiye çok yatkiniz .kimileri farkında olmadan sürükleniyor kitlesel lesmis kurallara kimileri farkında olup tek başına direnmekle yetinemedigi. İçin .tabiri caiz ise koyun sürüsü örneğine uyuyor.bir nevi surusellstirme de denilebiir...saygilarimla

Ümit Dinç 21:51 - 04 Ekim 2024
Kapitalist sistemin bize dayatmaları sadece! Siz sisteme varmısınız yokmusunuz? bütün mesele bu...

Atina urania tsolakidu 21:49 - 04 Ekim 2024
Yüreğinize sağlık.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- İlişkiler 11 Temmuz 2025 Cuma
- Sentinelli 05 Temmuz 2025 Cumartesi
- Savaş 28 Haziran 2025 Cumartesi
- Üşüşme 20 Haziran 2025 Cuma
- Sinema 12 Haziran 2025 Perşembe
- İnek osuruğu 06 Haziran 2025 Cuma
- Film seti gibi şehir 05 Haziran 2025 Perşembe
- Şiir 23 Mayıs 2025 Cuma
- Çınar 15 Mayıs 2025 Perşembe
- Özgürlük Sanrısı 10 Mayıs 2025 Cumartesi