Özgürlük Sanrısı
şeylerden birisi olabilir. Hayatın döngüsü içerisinde, iş döngüsü içerisinde, işin hayat zannedildiği döngü içerisinde bir şekilde kaybolan ve işini gercekten hayat zanneden insanlar, bir sınır tecrübesi yaşadıklarında -aşk da bu tecrübelerden biridir- bu dünyanın sınırlara getirip o sınırlardan uçuruma baktıran tecrübelerdir. İnsana eşik atlatan durumlardır.
Sınır tecrübesi yaşamadan hayatın ve ölüm hayata dahil olmayabilir ama ölümle yüzleştiği zaman insanlar o ana kadar yaşadıkları hayatın bir tür özgürlük sanrısı içinde yaşadığımız hayatın pek de özgür olmadığını anlarız bir gün.
Kapitalizmin hızı insanın yaşıyor olduğu coşkusunu fazlasıyla halının altına süpürür. "Kumlardaki Kadın" filminden hatırladığım etik bir söz vardı "insan kum kürümek için mi yaşıyor, yaşamak için mi kum kürüyor"diye. Bu çoğu zaman hep karışmıştır. Yaşamak için mi çalışıyoruz, çalışmak için mi yaşıyoruz?
Nesnelerle kurduğumuz ilişkilerde de öyle. Bugün bir araba almak istiyorsun, araba aslında senin özgür olmak ihtiyacın, isteğinin bir karşılığı olarak zuhur ediyor. Fakat sonra bu arabanın bakımları geliyor, bu arabayı nerede muhafaza edeceğini düşünüyorsun. Belki bir garaj kiralaman gerekiyor, yola çıkacaksın arabayı nereye park etmen gerekiyor? Trafiğe giriyorsun işte orada kendini kısıtlanmış hissediyorsun. Aynı güzergahta koltuğunun kenarında beyzbol sopasıyla bulunduran asabi sürücülerle , belki de canının mücadelesini veriyorsun. Özgür olmak için edinmek istediğin bir araç, seni birdenbire büyük bir kısıtlılığın içerisine sokuyor. İşle veya pek çok şeyle kurduğumuz ilişkilerde insan kendimi özgürleştireyim derken farkında olmadan bir sürü telaşın içinde buluveririr kendini.
Sözün kısası, gerçekten ben özgür müyüm, şu an ne hissediyorum diye düşünmediğin anda belki son nefesine kadar hiç farkında olmadan da gidebiliyorsun.
Kalın sağlıcakla.
- Toplam 3 yorum

Fahri Tekli 22:02 - 10 Mayıs 2025
Yaşamak zor zanaat.

A 20:19 - 10 Mayıs 2025
Ne güzel ifade etmişsiniz aynen öyle tebrik ederim

orhan SÖNMEZ 19:53 - 10 Mayıs 2025
Çok güzel bir düşünme yolu. Yaşamak için mi çalışıyoruz. Yoksa çalışmak için mi yaşıyoruz. Değişik bir düşünce tarzı ama gerçekten bunu sorgulamalıyız aslında. Teşekkürler sayın Nöbetçigil
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Çınar 15 Mayıs 2025 Perşembe
- 1 Mayıs 01 Mayıs 2025 Perşembe
- İnsanat Bahçeleri 26 Nisan 2025 Cumartesi
- Köşeyi dönme 18 Nisan 2025 Cuma
- Kuşlar anı yaşar 11 Nisan 2025 Cuma
- Suskun ölür eşyalar 04 Nisan 2025 Cuma
- Köpek 01 Nisan 2025 Salı
- Nostalji 28 Mart 2025 Cuma
- İsraf 22 Mart 2025 Cumartesi
- Bir resmin hikayesi 15 Mart 2025 Cumartesi