Eğitim-Sen Kocaeli: Bizlere piyasacı kanun dayatıldı

Eğitim-Sen Kocaeli Şubesi tarafından; dün meclisten geçen Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili yapılan açıklamada, “Hükümet; eğitim emekçilerini dinlemek yerine, uluslararası sözleşmelere uymak yerine piyasacı, rekabetçi ve kariyerist bir kanunu bizlere dayattı” ifadelerine yer verildi

KESK’e bağlı Eğitim-Sen Kocaeli Şubesi bugün basın mensuplarıyla şube binasında kahvaltıda bir araya geldi. Programa Eğitim-Sen Şube Başkanı Suphi Yıldırım, Eğitim Sen Şube Sekreteri Ömer Furkan Özdemir, Eğitim Sen Kocaeli Şube Kadın Sekreteri Elif Sinem Arıkan ve Şube Mali Sekreteri Salim Döğer katılım sağladı.

“SORUNLARIN BÜYÜDÜĞÜ BİR DÖNEM”

Gerçekleştirilen programda Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Kocaeli’de yıkılması planlanan okullar ile ilgili konular ele alındı. Yapılan açıklama şöyle: “Kocaeli’de gerek eğitim emekçileri açısından gerekse eğitim alanının tüm bileşenleri yani öğrencilerimiz ve velilerimiz açısından gerekse de bir emek kenti olarak tüm emekçileri açısından sorunların maalesef giderek büyüdüğü bir dönemden geçiyoruz. Bir tarafta artan işsizlik ve yoksulluk, fabrikalarda, işyerlerinde süren sendikalaşma, ücret zammı ve hak arama mücadeleleri, eğitim emekçileri olarak uğradığımız hak kayıpları, öğrencilerimizin ve ailelerin pandemi süreciyle birlikte daha da artan sorunları karşısında Eğitim Sen olarak tüm arkadaşlarımızla birlikte mücadelemizi sürdürüyoruz.

“YILLARDIR SESİMİZİ YÜKSELTİYORUZ”

Geçtiğimiz hafta sonuyla birlikte tepeden inme bir kararla dayatılan bazı okulların taşınması süreci de bunlardan yalnızca bir tanesi. Biz Eğitim sen olarak 17 Ağustos Depremi’nden bu yana Kocaeli’de hasarlı okulların tespiti, boşaltılması ve bir an önce yeni ve güvenilir binalar yapılarak eğitim-öğretimin güvenli bir şekilde sürdürülmesi konusunda yıllardır sesimizi yükseltiyoruz. Ancak 20 yıldan fazladır sesimizi duymayan hükümet ve valilik bir anda, dönem ortasında, kış ortasında binlerce öğrenci ve ailesine, yüzlerce eğitim emekçisine diyor ki ‘okulunuzu yıkacağız, şu okula taşınıp ikili eğitim yapacaksınız, inşaat bitince yeni binaya taşınacaksınız’ diyor.

“MAĞDURİYETLER YARATILIYOR”

Ne karar alma süreçlerine ne de planlama süreçlerine eğitimin bileşenlerinin dahil edilmediği, önceliğin eğitime mi yoksa müteahhit rantına mı verildiğinin açıklanamadığı, itirazlar yükselince alınan yanlış kararları değiştirip bu kez başka yanlış kararların alındığı bir süreçle mağduriyetler yaratılıyor. Bu konuda eğitim alanında faaliyet sürdüren diğer sendikalarla birlikte de ortak çalışmalarımız var, önümüzdeki günlerde hep birlikte bu konuda kamuoyunu bilgilendireceğiz.

“KANUNU BİZLERE DAYATTI”

Yine bildiğiniz gibi, 31 Aralık’ta AKP tarafından Meclis gündemine getirilen ve 1 Şubat’ta Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı, Eğitim Sen öncülüğünde eğitim emekçilerinin tüm itirazlarına rağmen dün akşam AKP ve MHP oylarıyla kabul edilerek yasalaştı. Biliyorsunuz biz aylardır bu tasarıya karşı işyerlerinden başlamak üzere itirazlarımızı yükseltiyorduk. Sayısız eylem ve açıklama gerçekleştirdik. 1 Şubat’ta Eğitim Sen olarak TBMM ve Milli Eğitim Bakanlığı’na yürüdük. Aynı gün tüm Türkiye’de ve Kocaeli’de kitlesel eylemler gerçekleştirdik. Ama hükümet eğitim emekçilerini dinlemek yerine, uluslararası sözleşmelere uymak yerine piyasacı, rekabetçi ve kariyerist bir kanunu bizlere dayattı.

“HAKLARIMIZI GASP EDECEK”

Bir kere daha gördük ki hükümetin müjde gibi sunduğu bir kanun biz eğitim emekçilerinin hiçbir talebini içermiyor ve yıllardır süren sorunlarımızı çözmek bir yana çok daha ağırlaştıracak. Biz Eğitim Sen olarak Kocaeli’deki tüm eğitim emekçilerine sesleniyoruz: gelin Eğitim Sen’de güçlerimizi birleştirelim. Farklı sendikalara üye eğitim emekçilerine de sesleniyoruz, gelin birlikte ve ortak mücadeleyi yükseltetelim. Mesleki haklarımızı gasp edecek bu kanunu kabul etmediğimizi ilan edelim ve iptali için birleşelim diyoruz.

“BU AÇIKÇA SUÇTUR”

Kocaeli Üniversitesi’nde yıllardır süren hukuksuz uygulamalar, bizzat üniversite yöneticilerinin söylediği “Evet hukuksuzluk yapıyoruz, git mahkemeye ver, mahkeme kararını getir öyle düzeltelim” sözlerine dair biliyorsunuz Eğitim Sen olarak her alanda mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu konuda eğitim Sen olarak hazırladığımız ve tüm Türkiye’ye duyurduğumuz KOÜ Hukuksuzluk Raporunu daha önce sizlerle paylaşmıştık. Kayıtdışı personel çalıştırmaktan yandaş kadrolaşmaya, mobbing uygulamalarına kadar çok ayrıntılı içeriğe sahip bu rapor 2 farklı siyasi parti tarafından meclis gündemine de taşındı ve sayısız soru önergesi verildi. Ancak hemen her konuda basına demeç vermeyi seven rektörlük suskunlukla bu hukuksuzlukları adeta kabul ediyor ve bu  hukuksuzlukların yapılmaya devam edeceğini gösteriyor. Bu açıkça suçtur. Eğitim Sen olarak KOÜ yönetiminin KOÜ personeline ve öğrencilerine yaşattığı hukuksuzlukları sadece ifşa etmekle kalmayacak sorumluların yargı önünde hesap vermesini de sağlayacağımızı ifade etmek istiyoruz.

“NE BAKANLIĞIN NE DE VALİLİĞİN UMRUNDA”

Eğitim-öğretimde ikinci yarıyıl önümüzdeki hafta başlıyor. Az önce bahsettiğimiz konulara yenileri eklenerek eğitim ve bilim alanında sorunlar artarak büyüyecek. Sadece Ocak ayındaki Covid-19 vaka sayısı pandeminin başından Ocak ayına kadar gerçekleşen vaka sayısından daha fazla oldu. Hükümet bu adı konulmamış sürü bağışıklığı politikasını bilinçli olarak okullarda sürdürüyor. Eğitim Sen olarak aylardır gün gün hazırladığımız vaka tabloları ortada. Öğrencilerimiz ve bizler gün be gün hasta oluyoruz, karantinalarla binlerce öğrenci, eğitim öğretimden uzak kalıyor ve bu durum ne bakanlığın ne de Valiliğin umurunda değil.

“MÜCADELEİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"

Biz bu plansızlığı daha önce söylediğimiz gibi hasarlı okulların yıkılıp yeniden yapılması sürecinde de gördük. Önümüzdeki dönemde pek çok farklı okul için de aynı durum gündeme gelecek. Bakanlıktan bir gecede gelen bir yazı ve valiliğin emrivakisiyle birlikte bir sabah apar topar eğitim emekçilerine ve öğrencilere ‘yarın şu okula taşınıyorsunuz’ denilecek. Bunların yaşanmaması için, müteahhit rantının değil eğitimin güvenliğinin ve planlanmasının öncelediği bir eğitim politikası istiyoruz. Öğrencilerimizi, velilerimizin ve eğitim emekçilerinin karar süreçlerine dahil edildiği, şeffaf ve demokratik süreçler için mücadelemizi sürdüreceğiz.

“EĞİTİM SİSTEMİ YAP-BOZ TAHTASI”

Yine önümüzdeki dönemin bir diğer sorunu yıllardır karşı çıktığımız norm kadro uygulaması. Geçtiğimiz dönem sadece Kocaeli’de yüzlerce öğretmen ve ailesi bu konuda mağdur edildi. Bakanlığın eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirmesi ve okul idarelerinin ayrımcı tutumları yüzünden pek çok eğitim emekçisi bir dönem norm içi iken bir sonraki yıl norm dışı kalabiliyorlar. Bu konuda mağdur olan tüm eğitim emekçilerinin hakları için yargı yolu dahil mücadelemizi sürdüreceğimizi de eklemek istiyoruz.”

Yazarın tüm yazıları