Kocasakal, Yıldırım'a teşekkür ederek suç duyurusunda bulundu

09 Şubat 2017 15:40
Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım’a suç duyurusunda bulunmak üzere ilimize gelen Ümit Kocasakal, Yıldırım’a bir de teşekkür etti. Kocasakal, “Bu güzel ilçeye gelmemi sağladığı ve unutulanları bu süreçte bana hatırlatma fırsatı sunduğu için teşekkür borçluyum” dedi

Uzun süre İstanbul Baro Başkanlığı yapan Ümit Kocasakal bugün Karamürsel Adliyesi’ne gelerek, kendisini teröristlere yardım etmekle itham eden Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu. CHP’li meclis üyesi Ahmet Çalık, Orhan Demirel, Celalettin Yönet, Ali Kara, CHP İlçe Başkanı Şinasi Yazar, Kadın Kolları Başkanı Hamiyet Eraslan ve partililerin de destek verdiği Kocasakal suç duyurusunun ardın CHP İlçe Örgütü binasına geçti. Burada bir açıklama yapan Kocasakal, “Bu güzel ilçeye gelmemi sağladığı ve unutulanları bu süreçte bana hatırlatma fırsatı sunduğu için teşekkür borçluyum” dedi.

UZAKLARA BAKMAYIN

Kocasakal şunları söyledi: “Belediye başkanı olmak kişilere hakaret etme hakkı vermez ve teröre destek olanları görebilmek için de çok uzaklara bakmaya gerek bulunmamaktadır. Bir hukuk ve bilim insanı olarak yargı bağımsızlığı ve hukukla ilgili olanlar başta olmak üzere ülke sorunlarına karşı duyarlılığım kamuoyunca bilinmektedir. Bu çerçevede özellikle ülkemizin tam bir demokrasiye kavuşması, insan hakları ve yargı bağımsızlığının temelinde hukuk devletinin tesisine katkı sağlayabilmek adına bugüne dek yüzlerce televizyon programına, panel, forum, sempozyum gibi toplantılara katılarak düşüncelerimi toplumla paylaştım ve paylaşmaya devam edeceğim. Nitekim bu kapsamda çeşitli siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin, yurttaşların, talebi doğrultusunda bu tür toplantılara katılarak görüşlerimi aktarmaktayım. Ülkemizin önemli bir yol ayrımı olarak bir anayasa değişikliği referandumuna giderken bu tür talepler daha sıklıkla gelmekte ve imkanlar ölçüsünde bunları karşılamaya çalışmaktayım.

BASINA DA YANSIDI

Önemle ifade etmek isterim ki, sıfatım, kimliğim, konumum, bu ülkeye olan sevgim ve bağlılığım gereği bu tür faaliyetleri ülkeme, milletime, tarihe, bu ülke için canını feda eden şehitlere, çocuklarıma karşı bir borç olarak görmekteyim. Ülke için çok önem taşıyan anayasa değişikliği ve buna bağlı olarak getirilen ‘Cumhurbaşkanlığı’ sistemi ile ilgili olarak bilgilendirmek üzere CHP Karamürsel İlçe Başkanlığı’nın daveti üzerine Karamürsel’de 17. 1. 2017 tarihinde gerçekleştirilecek konferansa katılmayı kabul ettim. Konuşmacı olarak katılacağım bu konferans için talebe rağmen Karamürsel Belediyesi tarafından salon verilmediği bilgisi tarafıma iletildiği gibi basına da yansımıştır.

ELEŞTİRME HAKKI VAR

Bunun üzerine anılan konferans, Karamürsel Öğretmenevi’nde gerçekleştirilmiş ve konferansa her türlü görüşten ve partiden çok sayıda yurttaşımız katılmıştır. Karamürsel Belediyesi tarafından salon verilmemesi, Karamürsel Belediyesi’nin Şubat ayı meclis toplantısında gündeme gelmiş ve tartışma konusu olmuştur. Basına da yansıdığı üzere bu tartışma sırasında Belediye Başkanı bay İsmail Yıldırım şahsıma yönelik olarak gerçek dışı, onur ve saygınlığımı rencide edebilecek ağır hakarette bulunmuş şu ifadeleri kullanmıştır. Elbette ki Yıldırım’ın şahsımı sevme, beğenme, düşüncelerimi benimseme, onaylama gibi bir zorunluluğu bulunmadığı gibi, bunun yanı sıra düşüncelerimi eleştirme hakkı mevcuttur.

SOYUT YAFTALAMA

Hatta kamuya mal olmuş bir kişi olarak şahsıma daha sert, haşin, ağır eleştirilerin yönelmesi de doğaldır. Ancak Yargıtay’ımızın çeşitli kararlarında ortaya koyduğu gibi durumlarda dahi yapılmak istenen eleştiri bakımından lüzumsuz yere incitici ve tahkir edici sözcüklerin kullanılmaması zorunludur. Oysa bir belediye başkanının konumunun gereği olarak sözlerine ve üslubuna daha fazla dikkat etmesi gerektiği gibi kendisinden eleştirilerini hakaret etmeksizin yapabilme birikim ve becerisine de sahip olması beklenir. Gerçekten üç dönem baro başkanlığı yapmış, ceza hukuku öğretim üyesi olan bir kişiye, tamamen gerçek dışı, dayanaksız ve soyut bir biçimde terör destekçisi yaftalamasını, bu denli kolaylıkla ve fütursuzca yapabilmenin bir açıklaması olamayacağı gibi bunun hukuki bir bedeli de bulunmaktadır.

TERÖRE KANAT GERENLER

Yıldırım gerçek terör destekçilerini, teröre kol kanat gerenleri, onlarla kol kola gezenleri görmek istiyorsa fazla uzaklara gitmesine gerek yoktur. Bunun için terör örgütünü yeniden dirilteni sözde açılım sürecine ve bu süreçteki aktörlere, ‘düz ovada siyaset’ lafları ile terör örgütünün ve terörist başının nasıl  meşrulaştırılmaya çalıştırıldığına, Oslo görüşmelerine, bu çerçevede şehirlerin bombalarla doldurulmasına, askerimizin ve polisimizin elinin kolunun bağlanmasına kimlerin göz yumarak terör örgütüne adeta can suyu verdiklerine, Habur rezaletine, kurulan çadır mahkemelerinde teröristlerin ayağına hakim savcı götürülerek Türk Devletinin ve yargısının düşürüldüğü konuma, Dolmabahçe mutabakatına, bu süreçte kimlerin hangi saiklerle TC tabelalarına indirdiğine, Türk ifadesinin kimler tarafından ağza alınmayıp bölücülük sayıldığına, şehitlere ‘kelle’ teröristin başına ‘sayın’ diyenlere, yargının ve devletin, nasıl cemaat görünümlü bir çeteye teslim edildiğine, kimlerin kimlere ne istedilerse verdiğine bakması yeterlidir.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X